PDF FORMATINDA OKUYUN: Hükümlü ve Tutukluların İnternete Erişim Hakkı (İK m. 67/3)

Günümüzde “internete erişim temel bir insan hakkı olarak kabul edilmektedir [R (00) 13 s. TK; R (16) 5 TK] (bkz. Yavuz, ’17, 34). Devletler özellikle terörizmle ve radikalleşmeyle mücadele, dezenformasyon, nefret söylemi, şiddete teşvik ve müstehcenlikle mücadele ve genel olarak kamu düzeninin korunması gibi sebeplerle zaman zaman internet ortamına filtreleme ve engelleme şeklinde teknik müdahalede bulunma ihtiyacı duymaktadır (Kaya, ’20, 163). Buna rağmen yaygınlaşarak ifade özgürlüğünün temel bir aracı hâline dönüşen internetin kontrolü oldukça güç ve karmaşık bir meseledir. Hakkın özüne dokunarak hukuki güvenliği zedeleme tehlikesi içerdiğinden, bu kontrol enstrümanına başvurulurken çok dikkatli davranılmalıdır.

İK m. 67/3’de, eğitim ve iyileştirme programları gerekli kıldığı takdirde “denetim altındainternetten yararlanılabileceği hükme bağlanmıştır. AİHM, bir h/t’nin eğitimle ilgili bilgi almak için güvenlik riski oluşturma olasılığı çok düşük olan Litvanya Eğ. ve Bil. Bak’nın resmi web sitesine sınırlı erişimine, bunu yasaklayan kanuni düzenlemeye dayanılarak izin verilmemesine yönelik başvuruda, söz konusu sitenin sürekli güncellenen eğitim ve iş fırsatı sunması nedeniyle h/t’nin günlük hayatında önemli rol oynadığını, bu bakımdan h/t’nin rehabilitasyonu için de anılan bilginin önem taşıdığını vurgulayarak ihlale hükmetmiştir (AİHM, Jankovskis v. Litvanya, 21575/08, 17.1.17). AİHM, ömür boyu hapse hükümlü başvurucunun ağırlıklı olarak yasal bilgiler ve mahpus hakları da dâhil olmak üzere temel haklarla ilgili bilgiler içeren web sitelerine (R. G’nin çevrim içi versiyonu, yük. mah. ve id. mah. kararları ile AİHM kararlarının bulunduğu “Hudoc” veritabanı) erişim talebinin reddine yönelik başvuruyu değerlendirmiş, internetin halkın haberlere erişimini artırarak bilginin genel olarak yayılmasını kolaylaştırmakla birlikte AİHS m. 10 hükmünün h/t’ler için internete veya belirli internet sitelerine erişim sağlama konusunda genel bir yükümlülük getirmediğini, ancak yasal bilgi içeren belirli sitelere ulusal hukuk uyarınca erişim verildiğinde yasal bilgi de içeren diğer sitelere erişime getirilen kısıtlamanın bilgi alma hakkına müdahale sonucunu doğuracağını, somut olayda müdahalenin kanuna öngörüldüğünü, buna karşılık demokratik toplumda gerekli olmadığına hükmetmiştir. Mah’ye göre, Estonya’da hâlihazırda h/t’lerin amaca göre dizayn edilmiş bilgisayarlar aracılığıyla ve infaz kurumu personeli gözetiminde internete kısıtlı erişimleri vardır. Başvuranın talep ettiği sitelere erişebilmesi için yapılması gereken ayarlamalar devletin sorumluluğundadır (Kalda v. Estonya, 17429/10, 19.1.16). Mah, aynı kararda, uluslararası belgelerde, internet erişiminin giderek bir hak olarak anlaşıldığını, internete evrensel erişim sağlamak ve “dijital bölünme”nin üstesinden gelmek için etkili politikalar geliştirme çağrısında bulunmuştur. AYM, Abdulmenaf Osman (15/5483, 10.5.18) kararında, infaz kurumunda terör suçundan hükümlü olarak bulunan başvurucunun edebi eser yazmak için kurum bilgisayarlarından birini kullanma talebinin reddedilmesinde, İK m. 67’de bilgisayara erişimin yalnızca eğitim ve iyileştirme programları yönünden mümkün kılınmış olması, başvurucunun eserini el yazısıyla yazarak daha sonra daktilo ya da bilgisayarla yazımını sağlamasının her zaman mümkün olması karşısında, ifade özgürlüğünün ihlal edilmediğine hükmetmiştir.

Özellikle hükümlünün internet erişimi ve başkalarıyla veri alış-verişi engellenmiş bilgisayar edinebilmesinin önünün açılması, bilgisayar edinmenin yasaklanmasının kural değil tutuklamanın amacı veya kurumun disiplini için somut biçimde tehlikeliliğin dikkate alındığı istisna haline getirilmesi gerektiği fikri ileri sürülmüştür (Centel, ’11, 79). Kanaatimizce, özellikle kapsamlı davalarda tutukluların infaz kurumunda bilgisayar kullanmalarına izin verilmemesi, amaca uygun savunma hazırlanması hakkını zedeleyen bir kısıtlama olarak karşımıza çıkmaktadır. Walkman, game-boy, mekanik, elektrikli veya elektronik daktilo yönünden de durum bu minvaldedir. İK m. 67/2’ye göre, her ne biçimde olursa olsun dışardan gelenler tarafından getirilen bilgisayarlar kuruma alınmaz. Hükümlü, odasında bilgisayar bulunduramaz. Ancak, Adalet Bakanlığının uygun görmesi hâlinde eğitim ve kültürel amaçlı olarak bilgisayarın ceza infaz kurumuna alınmasına izin verilebilir. İK m. 67/4’e göre, bu hak tehlikeli hâlde bulunan veya örgüt mensubu hükümlüler bakımından kısıtlanabilir. CTE’nin 12.12.18 t. ve 182667 s. yazısında, teminine karar verilen televizyon, radyo ve bilgisayarların kurum tarafından temin edilmesi, her ne biçimde olursa olsun dışarıdan gelen radyo, televizyon, bilgisayar gibi cihazlar ve ilgili diğer materyalin kuruma kabul edilmemesi, eğitim ve iyileştirme amaçlı olarak infaz kurumuna bilgisayar alımı yapılırken Tüzük m. 90/3 uyarınca Bakanlıktan izin alınması, tehlikeli h/t’ler ve örgüt mensupları bakımından bu hakların İGK kararıyla kısıtlanması, işlediği suçun nitelik ve işleniş biçimi göz önüne alındığında toplum için ciddi bir tehlike oluşturan, kurumdaki tutum ve davranışlarıyla suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgütün yöneticiliğini yapmaya devam eden, bu konuda herhangi bir yöntemle kurum içi veya dışındaki kişilere talimat veya mesaj veren hükümlülerin İGK kararıyla televizyon yayınlarını izlemesine ve bilgisayar ile internetten yararlanmasına izin verilmemesi istenmiştir.

İzmir CBS’ye gönderilen CTE’nin 6.10.16 t. ve 113185 s. görüşünde, h/t’lerin yargılandıkları mahkemelerden gelen gerekçeli karar, iddianame gibi belgelerin sayfa sayısı az ise genel bütçeden karşılanması, dosya şeklinde ve fazla ise CD’ye aktarılıp h/t’nin avukatına verilerek, avukat tarafından fotokopisinin h/t’ye verilmesinin uygun olacağı değerlendirilmiştir. CTE’nin 1.2.17 t. ve 13181 s, yazısında, sadece mahkemeler tarafından CBS aracılığıyla veya doğrudan tutuklulara verilmek üzere dijital ortamda gönderilen ve gönderilecek olan iddianame, ekleri veya duruşmalara ilişkin tutanakların sayfa sayısının makul sayıda olması halinde öncelikle çıktısının alınarak ilgilisine tebliğ edilmesi, söz konusu iddianame, ekleri veya duruşmalara ilişkin tutanakların sayfa sayısının çok fazla olması halinde ise, eğitim kurulu kararıyla (tutukluların yapacakları talepler de dikkate alınmak suretiyle) mesai gün ve saatleri içinde belirlenen (kullanım gün ve süreleri gibi) usul ve esaslar çerçevesinde ve özel olarak sadece bu amaçla oluşturulan odalarda, dijital ortamda gönderilen verileri incelemesi ve savunma hazırlaması konusunda gerekli kolaylığın gösterilmesi, çalışmaların başlangıç ve bitim saatlerinin ilgilisinin imzasının bulunduğu bir kartonda saklanması, bu kapsamda kullanılacak bilgisayarların internete bağlanmasının engellenmesi amacıyla modem ve benzeri donanımlara sahip olmaması gerektiği belirtilmiştir. CTE’nin 1.6.17 t. ve 66406 s. genel yazısıyla, İK m. 67/3-4’te h/t’lerin dilekçe yazmak veya savunma hazırlamak için bilgisayardan yararlandırılacakları yönünde bir hüküm bulunmamasına çözüm getirilmiştir. Anılan yazıya göre, terör ve örgütlü suçlar ile toplu suçlardan tutuklu olanlara yargı mercilerince dijital ortamda gönderilen iddianame sayfaları ve ekindeki soruşturma evrakı veya kovuşturma dosyalarında bulunan dokümanların makul sayıda olması halinde öncelikle çıktısının alınarak verilmesi; sayfa sayısının fazla olması durumunda kurum eğitim kurulu kararı ile, mesai gün ve saatleriyle sınırlı olarak özel olarak sadece bu amaçla oluşturulan odalarda, dijital ortamda gönderilen verilerin incelenmesi ve savunma hazırlanması hususunda yapılacak planlama dâhilinde bilgisayardan yararlanmalarının sağlanması, savunmaya yönelik hazırlanan ve tutuklularda kalacak CD, DVD ve kâğıt alımı ile baskı nedeniyle oluşacak masrafların yine ilgilisinin emanet para hesaplarından mahsup edilerek karşılanması, mevzuata aykırılık teşkil etmesi nedeniyle CD ve DVD hariç flash bellek, bilgisayar ve diğer donanımların kendilerine verilmemesi gerekliliğine işaret edilmiştir. Görevli sayısının azlığı, h/t sayısındaki fazlalık ve fiziki yapı yetersizliği gibi unsurların güvenlik sorunu oluşturmaması için h/t’lerin soruşturma veya kovuşturma kapsamında savunmalarıyla ilgisi bulunmadığı açıkça anlaşılan bilgisayar talepleri karşılanamaz. Bu sebeple silahlı terör örgütü mensubu olan tutuklunun yasal haklarını kullanabilmek için dilekçe hazırlamak amacıyla bilgisayar kullanım talebinin reddine dair verilen kararlar hukuka aykırı olmayacaktır (Y. 1. CD, 23.10.18, 17/2087, 18/4304).

KAYNAKÇA

Yavuz, Can, AİHM Kararları Işığında Mahkûmların İnternete Erişim Hakkı, GHD, S: 165, Eyl. ’17.

Kaya, Mehmet Bedii, İnsan Hakları Ekseninde İnternetin Kontrolü ve Hukuki Sorumluluk Rejimi, AYD, C: 37, S: 2, Ar. ’20.

Centel, Nur, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararları Işığında Tutuklama Hukukuna Eleştirel Yaklaşım, MÜHFHAD, C: 17, S: 1-2, Haz. ’11.

?S=150&D=Mp&R=G
C.S. Murat Kayançiçek
error: Korumalı İçerik
Scroll to Top